
Sokak Lambaları, Kediler ve Ben…

Neyse dershaneye doğru yol alıyorum… Düşünecek bir sevgili bulamazken ayaklarımın “kordinasyon uyumu” adını verdiğim kendi kavramımı gerçekleştiriyorum… Dershanenin kapısından girdim… Rehber hocamız “Ne haber Nasılsın” dedi ve bodruma indi… “Hocam, Cevap” nafile:)
Neyse bu günkü sınavdan hiç bahsetmeyeyim… Çıkışta hava karanlıktı “06:45” sularında dershaneden adeta fırladım diyebilirim… Adeta “Hayatın ayazlı ve puslu yüzü yağmurla birleşip güzüme bir haykırış gibi vuruyordu… Dershanenin karşısında yanan sokak lambaları bile aydınlatamıyordu yolumu…” Yanımdan benim kadar masum ve yalnız kediler gözlerimin içine baka baka geçiyorlardı sinsi sinsi… Ben ise yağmurun çisilitisine ramen yoluma devam ediyordum… Umutsuzca… Hissizce Yalnızca… Neyseki evin yakınlarına varabildim… Yanımda beni neşelendirmeye çalışan iki arkadaşım vardı… Biri “Osman” biri “Hakkı” Osman’ın evi uzak o karanlığa karıştı yarı yolda… Ben “Hakkı’yla” eve doğru yürüdüm… Sonunda sadece 1 sokak lambası yanan dar ve kısa bir sokakta yollarımız kesişti… Ben bekledim ve ucu görünmeyen sokakta oda kaybolup gitti… Bende tekleyen ve benim kadar üşümüş, ve yalnız sokak lambaları bana eşlik etti… İçimden düşündüm… “Keşke kendimi fotoğraflayabilsem… Melekler yalnızlığımı anlarlar mı? Yada hiç olmasa sokak lambalarının ve o kedilerin miyavlama sesleri ne zaman susucak… Benim içimdeki haykırışlar gibi…”
"Düşünecek bir sevgili bulamazken" bazen sana o kadar aci cektirirler ki hayatina hic girmemis olmalarini dilersin... unutma bu lafimi ;)
evet aslında güzel bir söz... Teşekürler...